Alzheimer, progresif zeka bozulması ile sonuçlanan progresif dejeneratif bir hastalıktır. 1906 yılında aynı isimli bir Alman nörolog tarafından tanımlanmıştır. Literatürde Alzheimer Disease ve Senile Demans isimleri ile de bilinmektedir. En sık görülen demans (bunama) tipidir. 65 yaşın üstünde her 10 kişiden birinde görülmektedir. Kadınlarda daha sık görülür ve aileden 1.derece akrabalarında bu hastalık olan kişilerde risk 4 kat daha artmaktadır. Boks gibi tekrarlayan kafa travmalarında da risk 2 katına çıkmaktadır.
Eski ABD başkanı Ronald Reagan, ünlü sinema oyuncusu Rita Hayworth ve bir zamanların meşhur tango kralı Şecaettin Tanyerli bu hastalıkla muzdarip ünlü kişilerdir.
Hastalığın kesin nedeni bilinmemektedir. Genetik faktörler suçlanmaktadır. Erken başlangıçlı Alzheimer hastaları ve az sayıdaki ailesel vakalarda üç farklı gende dominant mutasyon tespit edilmiştir. Daha sık görülen geç başlangıçlı Alzheimer hastalarında ApoE’nin duyarlılık genlerinden biri olduğu gösterilmiştir. Beyinde nörotransmitter madde azlığı, boks gibi tekrarlayan kafa darbeleri, yavaş etkileyen bir virüs, toksinler bu hastlığa neden olduğu düşünülen ve halen araştırılan konulardır.
Erken semptomlardan biri hafıza kaybıdır. Bu hafıza kaybı, geçmiş hafızanın korunduğu, hastalığın ilerlemesi ile birlikte sıklıkla telaffuz edilmeye başlanan küçük unutkanlıkların başlaması şeklindedir. Bozukluğun ilerlemesi ile bilişsel (kognitif) yeteneklerdeki kayıp,frontal ve temporal lob işlevleri ile ilişkili, dil alanlarında işlev kaybı (afazi), beceri gerektiren hareketlerde işlev kaybı (apraksi) ve tanıma fonksiyonlarında bozulmaya doğru uzanım göstermeye başlar. Hastalığın seyri her hastada farklılık gösterebilir ve yaşam süresi bakım şartlarına bağlı olarak 5-25 sene sürebilir.
Genel olarak hastalığı başlangıç orta ve terminal evre olarak 3 gruba ayırmak mümkündür.
Başlangıç evresinde hasta orientedir. Kısa bellekte sorunlar yaşar ve eşyaları kaybetmeye başlar. Bu evre gizlidir ve fark edilmez, yorgunluk olarak yorumlanır. Hasta karşılaştığı sorunları reddeder ve kendisine söylenen şeylere hemen bir bahane bularak geçiştirir.
Orta evrede orientasyon bozuklukları kendini göstermeye başlar. Belirgin bellek kayıpları uzak aile bireylerini tanıyamama, rendevuları hatırlayamama, yeni edinilmiş bilgileri akılda tutamama gibi şekillerde kendisini belli eder. Ancak ilginçtir ki hastalar yakın zamanı hatırlayamamasına rağmen yıllar öncesini hatırlarlar. Bu kısa dönem bellek kayıplarının sonuçları olarak hijyen, giyinme, yeme ve konuşma gibi sorunlar ortaya çıkar. Hastalar ev içinde ve tanıdık çevrede kaybolmaya başlar. Bu belirtiler özellikle gece yaklaştıkça artar ve bu duruma Güneş batışı (sun downing) fenomeni ismi verilir.
Terminal evre ismini verdiğimiz son dönemde hasta tamamen bağımlı hale gelir. Çevreye karşı kayıtsız ve ilgisidir. İdrar tutamama, halusinasyonlar, yakın aile bireylerinini tanımama gibi sorunlar çok belirgin hale gelir. Yemeğini başkası yedirmek zorundadır ancak onu bile yutmayabilir. Anlamlı bir lisan yoktur.
Tıbbi tedavi- Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon
Semptomik tedavi erken dönemde biraz etkiler. Tedavi sonucunda sonraki dönemleri yavaş geçirip geçirmeyeceği bilinmez. Yeni ilaçları erken dönemde kullanılmaya başlaması halinde hastalığı yavaşlattığı düşünülmektedir. Hastalar mutlaka fizik tedavi ve rehabilitasyon programına alınmalıdır. Hastanın durumuna göre ideal seviyede kalabilmesi için fizyoterapistlerin yapabileceği çok şey vardır ancak gelecek günler için aynı şeyi söylemek mümkün değildir. Bu hastalarda fizik tedavi programı, sağlık, bağımsızlık, temel orientasyon ve güvenlik için uygulanır.
Alzheimer hastalığı için hazırlanmış kısa filmi aşağıda ki video ile izleyebilirsiniz..
1.780 kere okundu