Amfizem terminal bronşiollerin distalinde kalan kısmın genişlemesi ve alveol duvarlarının harabiyeti ile karakterize bir solunum hastalığıdır. Resprituar bronşiollerde ki genişleme aormaldir. Hasta nefes alır ama bu genişlemeden dolayı aldığı nefesi rahat bir şekilde geri veremez.
Sigara,enfeksiyon,çevre koşulları, alfa1 antitripsin eksiliği hastalığın tetikleyici nedenleri arasında yer alır. Solunum yollarında daralma genel olarak bronşiollerde başlar. Sekresyon, infeksiyon gibi nedenler bronşiollerin iltihabına, daralmasına, tıkanmasına, hava toplanmasına, alveollerin gerilmesine ve hatta yırtılmasına neden olur.
Hastalık sinsi başlar ve belirti vermez. Genellikle kronik bronşit ve astımla birlikte görülür. Dispne, öksürük, balgam, hırıltılı solunum klinik belirtileri arasında en önemli olanlarıdır. Amfizem hastaları genellikle kaşektik(aşırı zayıf) kişilerdir. Dispne ön plana çıkar. Kandaki oksijen satürasyonununun düşmesi ile siyanoz, solunum güçlüğü nedeni ile pursed limb solunumu görülür.
Hastalığın rehabilitasyonunda amaç sekresyonların atılmasını sağlamak, gevşemeye yardımcı olmak, solunum kontrolünü sağlamak, gevşeme pozisyonlarını öğretmek, egzersiz toleransını artırmaktır.
*Sekresyonların atılması: Eğer enfeksiyon yoksa sekresyonlar mukoiddir. Mukoid sekresyonlar hacimce küçüktür ve daha rahat çıkarılır. Ancak yinede hastaların büyük bir efor harcaması gerekmektedir. Enfekte olan sekresyonlar ise daha zor çıkarılır. Sekresyonların atılması için postüral drenaj yapılması esastır ancak dispne nedeni ile bu hastalara mutlaka modifiye postüral drenaj uygulanması gerekir. Postüral drenajla birlikte sekresyonların atılması için pursed limb solunum egzersizleri, öksürme ve huffing eiğitimi verilir.
*Gevşeme ve solunum kontrolü: Bir dispne atağında bronşit yada amfizemli hastalar göğüslerini inspirasyonda tutma eğilimindedir. Yardımcı solunum kasları çok fazla çalışır ve diafragmatik hareket inhibe olur. Fizyoterapist hastaya pursed limb(büzük dudak) solunumu ve bunu gevşeyerek rahat bir pozisyonda yapmayı öğretmelidir. Eğer hasta gevşeme ile solunum kontrolünü öğrenirse dispne ataklarında zorluk çekmez.
*Gevşeme pozisyonları: Hasta bir tarafına hafifçe öne dönmüş olarak yan yatırlır. Omuzları kaldırmak için 3-4 yastık kullanılır. Bir yastıkta kaymaması ve torakal vertebraları(sırtın arka bölgesi) düz tutmak için axilla(koltuk altı) ve bel altına konur. Dizler hafifçe bükülür.
Öne dayanarak oturma pozisyonunda gevşeme eğitimi yatağa bağımlı kalmak istemeyen hastalar için tercih edilebilir. Bir masanın üstüne 2-3 yastık yerleştirilir, hasta üst göğsünü ve başını bu yastığa yaslayarak gevşeyebilir. Ancak bu harekette bel ve sırt bölgesinin düz olması esastır.
Ayakta durma pozisyonunda gevşeme için ise hastalar sırtlarını duvara yaslayıp omuzlarını ve kollarını gevşetip yana sarkıtarak dispne atağının geçmesini bekleyebilirler.
Hastalarda egzersiz sırasında nefes tutma eğilimi olması muhtemeldir ve kontrol altına alınması gerekir. Bunun için ritmik solunum egzersizleri çok yararlı olmaktadır. Örneğin 2 basamak çıkarken nefes verin, bir basamak inerken nefes alın gibi. Hastalarda dispne atakları kontrol altına alınmadan ya da solunum egzersizlerinde istenilen düzeye gelinmeden tedavi programı ilerletilmez.
Hastaların günlük yaşamlarında olabilidiğince bağımsız olmaları cesaretlendirilmeli, hastalar mümkün olabildiğince aktif bir hayat sürmelidir. Egzersiz toleransı, fizyoterapistin belirleyeceği bir programla düz yolda, yokuşta ve merdiven çıkarken mesafeyi artırarak ve aynı zamanda bir yandan da solunum kontrolü geliştirelerek artırılabilir.
1.921 kere okundu