Aşil tendonu bacağın arka kısmında ki gastrocnemius ve soleus kaslarının topukta calcaneus’a yapışmasını sağlayan vücudun en kalın tendonudur. Tendon yapısı, yeri ve görevi ile yürüme için oldukça önemli bir tendondur. Yürüme esnasında kasılan gastrocnemius ve soleus kasları aşil tendonunu çekerek ayak bileğinin plantar fleksiyona gelmesini ve dolayısı ile yürüme esnasında itme fazının yapılabilmesini sağlar.
Tendinit terimi bilindiği üzere tendonların ani bir şekilde zorlanması ya da tendonun sürekli (overuse) kullanımına bağlı olarak gelişebilen iltihabi bir hastalıktır. Aşil tendiniti, aşil tendonunun overuse’a bağlı olarak gelişen iltihabi hastalığıdır. Bu tendon özellikle bol sıçrama gerektiren sporlarda sık sık overuse’a ve strain’e maruz kalarak yaralanır. Kısa sürece vücuda binen aşırı yük, hızlı kilo alma, uzun sure ayakta kalma, sert kösele ve düztaban ayakkabı kullanma risk faktörleri arasındadır. Ayrıca bağ dokusu hastalığı, hemodiyaliz gibi problemleri olan kişilerde de risk daha fazladır. Sporcular için yanlış yapılan germe ve antrenmanlar, ısınma periyotlarının yeteri kadar uzun tutulmaması ve engebeli arazilerde antrenman yapmak gibi faktörler yaralanma riskini artırmaktadır.
Hastalar sabahları aşil tendonu boyunca ağrı ve sertlikten şikayet ederler. Şikayetler aktivite ile ve topuğun yere basılması ile daha da şiddetlenir. Egzersiz sonrasında gün boyu şiddetli ağrı hissedilir. Palpasyonda tendonda kalınlaşma ve sertleşmenin yanı sıra şişkinlikte gözlenir. Yürümede ve merdiven inip çıkmada zorluktan yakınma sıklıkla görülür. Hastanın öyküsünde ağrının olduğu sırada bir ses duyduğundan bahsederse o zaman aşil tendonunda kısmi veya tam bir yırtık düşünülebilir. Aşil tendonunun kritik zonunda, kalkaneusa yapışma yerinin 5-6 cm yukarısında, şişlik ve duyarlık olması, aşil tendonunun çok sert ve ayak bileğinin dorsifleksiyonunda 90o ye kadar zorlukla gelmesi, tendon boyunca palpe edilebilen bir defekt olması ve Thompson testinin (baldır kaslarının sıkıştırılması ile ayağın plantar fleksiyona gelmesi) pozitif olması aşil tendinosisini veya yırtığı düşündürür.
Tanıda bu şikayetlerin varlığı ve palpasyonla elde edilen belirtiler tanı koymak için yeterli olsa da hekimler genellikle MR, röntgen ve ultrason gibi görüntüleme yöntemlerine de başvururlar. Röntgen kemik spur ve kalsifikasyonları iyi göstermekle birlikte kemik hastalıklarının ayırıcı tanısında yardımcı olmaktadır. MR ise aşil gibi yumuşak dokuları çok net değerlendirir.
Medikal tedavide hastalara non-steroid antiinflamatuar ilaçlar verilir ve hastalar fizik tedaviye yönlendirilir. Öncelikle ağrıya yönelik fizik tedavi ajanlarından TENS gibi modalitelerden faydalanılabilir. Akut dönemde daha çok dinlenme ve ağrıya yönelik tedaviler uygulanırken kronik dönemde ağrıya yönelik uygulamalara ek olarak çeşitli mobilizasyon ve kuvvetlendirme egzersizlerine de geçilir.
Ultrason, iyontoforez, derin friksiyon masajı, germe ve kuvvetlendirme uygulanan başlıca tedavilerdir. Terapötik egzersizlerle kuvvet, dayanıklılık ve esneklik hedeflenir. Arkası alçak ayakkabılar veya topuk kısmında aşil için U şeklinde çentik olan lastik ayakkabılar bu bölgedeki enflamasyonu azaltmada yardımcı olabilirler. Arka bacak ve hamstring kaslarının germe ve kuvvetlendirme egzersizleri aşil tendonunun daha etkin işlev görmesini sağlar. Günde 10 kez, 30 saniye 2 kez yapılacak ayak bileği dorsifleksiyon germe egzersizleri ağrının azalmasına yardımcı olabilir. Theraband egzersizleri veya parmak ucuna yükselme egzersizleri şeklinde yapılacak ev güçlendirme egzersizleri de etkili olabilir. Aşil tendonu içine kortizon enjekte edilmesi önerilmemektedir. Kortizon tendonun zayıflamasına ve rüptürüne neden olabilir.
Son dönemlerde kinezyolojik ve statik bantlamalar, kuru iğneleme gibi tekniklerde fizyoterapistler tarafından kullanılmaya başlanmıştır.
12.550 kere okundu