Astım hava yollarının kronik enflamatuar bir hastalığıdır. Bu enflamasyonun oluşmasında mast hücreleri ve eosinofiller başta olmak üzere lenfosit ve monositlerin önemli rolleri vardır. Bu hücrelerden salgılanan sitokinler bronş mukozasında epitel harabiyete yol açar. Enflamasyon ve epitel harabiyeti sinir uçlarının türlü etkenlerle aşırı düzeyde uyarılması yani bronş hiperreaktivitesi veya hava yolu obstrüksiyonuna yol açar. Astımda dispne, ortopne gibi solunum zorluklarının yanı sıra hırıltılı solunum ve öksürük gibi belirtilerde görülür.
Astımın klinik bulguları, havayollarında meydana gelen üç temel patofizyolojik olayın sonucunda ortaya çıkar:
1-Havayolları inflamasyonu
2-Artmış havayolu duyarlılığı
3-Geri dönüşümlü havayolu obstrüksiyonu
Havayolu mukoza ve submukozasının inflamasyonu, astım patogenezinde rol oynayan temel patolojidir. Astımdaki havayolu inflamasyonunun karakteristik özellikleri; lökosit infiltrasyonu, epitelyal hasar, bazal membran kalınlaşması, ödem, mukus salgılayan bezlerde hiperplazi ve bronşial düz kaslarda hipertrofidir. İnflamasyon bütün havayollarını etkiler ama fizyolojik etkileri orta boy bronşlarda en belirgindir.
Mast hücreleri, eozinofiller, T lenfositler, dendritik hücreler, makrofaj ve nötrofiller inflamasyonda rol alan inflamatuvar hücrelerdir. Ayrıca epitel, düz kas hücreleri, endotel hücreleri; fibroblastlar, miyofibroblastlar ve hava yolları sinirleri de inflamasyonda rol alan hava yolu yapısal hücreleridir. Astımla ilişkili çok sayıda mediatörün olduğu ve bunların hava yollarındaki karmaşık inflamasyonu yönettikleri bilinmektedir. Bu mediatörler; kemokinler, sisteinil lökotrienler; IL1β, TNF-α, GM-CSF, IL4, IL5 ve IL13’ü içeren sitokinler; histamin, nitrik oksit ve prostaglandin D2’dir.
Astımdaki geri dönüşümlü havayolu obstrüksiyonu birkaç patolojik oluşum arasındaki etkileşimin sonucu meydana gelir. Havayolu lümeni ödem, lökosit infiltrasyonu, düz kasların hipertrofisi ve kontraksiyonu sonucu daralır, artmış mukus üretimi havayollarında tıkanıklığa yol açar ve mukosiliyer aktivite bozulur. Havayolu çapındaki daralma hava akımında zorlanma ile sonuçlanır ve havayolu direnci artar.
Astımda hava yollarında inflamatuvar cevaba ek olarak, hava yolu yeniden yapılanması (remodelling) olarak adlandırılan karakteristik yapısal değişiklikler de olmaktadır. Bu değişikliklerin bir kısmı astımın ağırlığı ile ilişkilidir ve hava yollarında relatif olarak geri dönüşümsüz darlıkla sonuçlanabilir. Bazal memban altında kollajen lifleri ve proteoglikanların birikimine bağlı olarak astımlılarda subepitelyal fibrozis oluşur. Aynı zamanda havayolu düz kasında artış, kan damarlarında proliferasyon ve mukus sekresyonunda artış olur.
Astım tanımının bileşenlerinden biri olan hava yolu aşırı duyarlılığı astımlı hastanın hava yollarının normalde zararsız olan bir uyarana karşı daralmayla cevap vermesidir. Bu daralma da değişken hava akımı kısıtlanmasına ve aralıklı semptomlara neden olur. Hava yollarındaki bu aşırı duyarlılık hem inflamasyon hem de hava yollarının onarımı ile ilişkili olup, tedavi ile kısmen geri dönebilir. Hava yolu aşırı duyarlılığının mekanizması, birkaç hipotez ileri sürülmüş olmakla birlikte, henüz tam olarak bilinmemektedir.
2.965 kere okundu