Ayak bileği terimi, tibia, fibula ve talus tarafından oluşturulmuş olan talokrural eklemi ifade eder. Bu eklem; talusun, tibianın distal ucu ve her iki malleolle oluşturulan dikdörtgen şeklindeki boşluğa yerleşmesi ile oluşur. Bu eklemin sınırlayıcı yapısı sayesinde eklemin doğal stabilitesine katkı sağlanmış olunur.
Talokrural eklemin çevresinde, eklemi stabilize etme yeteneği çok yüksek oranda artıran mekanoreseptörlere (Ruffini sonu ve serbest sinir sonlanmaları) sahip ligamentlerle çevrilidir. Eklemi medialden destekleyen ligamentler, üçgen şeklinden dolayı deltoid ligament olarak adlandırılır. Bu ligamentin birincil fonksiyonu, ayak bileğinin medial kısmını güçlendirmek ve talokrural, subtalar, talonavikular eklemlerde oluşan aşırı eversiyonu sınırlamaktır. Deltoid ligamentin kuvvetli bir bağ olması ve aşırı eversiyona karşı bir kemik bloğu oluşturan lateral malleol varlığı sebebiyle ligamentin hasarlanması nadiren görülür.
Ayak bileğini lateralden destekleyen ligamentleri ise anterior talofibular ligament (ATFL), posterior talofibular ligament (PTFL) ve kalkaneofibular ligament (KFL) oluşturur. Bu ligamentler ayağın aşırı inversiyonuna karşı direnç oluşturur. Tüm ayak bileği yaralanmalarının %80’inde bir veya birden fazla lateral kolleteral ligament hasarı eşlik eder. Anterior talofibular ligament en sık yaralanan ligamenttir. ATFL yaralanması aşırı inversiyonun, plantar fleksiyon ile birleştiğinde meydana gelir. KFL ise talokrural eklem dorsi fleksiyonda ve subtalar eklemde oluşan inversiyonun kombine hareketine direnir. Ayağın dorsi fleksiyon ve plantar fleksiyon hareketi boyunca ATFL ve KFL inversiyona direnç uygular. PTFL ise tam dorsi fleksiyon sırasında aşırı abduksiyonunu sınırlar ve talusun eklem içinde stabilizasyonuna yardımcı olur.
Talokrural eklemin rotasyon ekseni, talus ve her iki malleol boyunca lateralden mediale gelirken superior ve anteriora doğru eğim göstermektedir. Bu eğim sonucunda rotasyon ekseni frontal düzlemde yaklaşık 10 derece, horizontal düzlemde ise yaklaşık 6 derece sapma oluşur. Bu sapmalar sonucunda ise dorsi fleksiyona abduksiyon ve eversiyon, plantar fleksiyona ise adduksiyon ve inversiyon eşlik eder. Bunun sonucu olarak da talokrural eklem pronasyon ve supinasyon hareketini ortaya çıkarır. Talokrural eklemin rotasyon eksenindeki sapma minimal düzeyde olduğu için pronasyon ve supinasyon hareketlerinin ana bileşenleri baskın bir şekilde dorsi fleksiyon ve plantar fleksiyondur. Bu durumda talokrural eklemin dorsi fleksiyonu yaklaşık olarak 15-25 derece, plantar fleksiyonu ise yaklaşık 40-55 derece arasında ölçülür. Ancak farklı kaynaklarda daha farklı değerler de görülmektedir.
Kaynak: Cheung RTH, Chung RCK, Ng GYF. Efficacies of different external controls for excessive foot pronation: A meta-analysis. Br J Sports Med.
1 kere okundu