Enterferansiyel akım ile tedavi

1950 yılında Dr Nemec tarafından tanımlanan bu akımlar, frekansları 3900-500 Hz arasında değişen 2 veya 3 alternatif akımın kesişmesi ile oluşan akımlardır. Enterferansiyel akımlar deri rezistansını yenme problemi olmadan vücut içine alçak frekanslı stimüle edici akımlar gönderirler.
Eski model enterferansiyel akım makinelerinde kullanılan tedavi frekansları şu şekildedir;
Sabit 100Hz aneljezi meydana getirir
0-10 Hz. İnerve kasları stimüle eder
0-100 Hz. Derin ven ve kan dolaşımını artırdığı için kas tonusunu korur
90-100 Hz. Sedasyon sağlar
Yeni model enterferansiyel akım makinelerinde etki aralığı ise şu şekildedir;
25-50 Hz. Kaslarda tetanik kontraksiyon oluşturur
25 Hz. Altında ki frekanslarda kaslarda kesikli kontraksiyon oluşturur
50 Hz. Üzeri frekanslar ise aneljezik etki meydana getirir.
Enterferansiyel akımlar tedavide direk olarak kaslar, sinirler ve sellüler metabolizma üzerine etki ederek intra ve ekstra sellüler alanda iyonik değişimlere yol açar. Permeabilitiyi artırır ve lenfatik sistemi stimüle eder. Vakum uygulamasında mekanik stimülüs masaj etkisi yapar; dolayısıyla alçak frekanslı akım ve mekanik stimülus resiprokalolarak birbirlerinin etkinliğini daha da artırırlar.
Enterferansiyel akımlar vücut içinde meydana geldiği için hastalar için tehlikesizdir. Akım devamlı yön değiştirdiği için yanık tehlikesi yoktur, bu yüzden deride ki duyu kaybı diğer akımlarda olduğu gibi engel meydana getirmez. Derin dokulara verilen dozaj ölçülebilir. Ancak denerve kaslarda kullanılamaması bir dezavantaj oluşturur.
Bu akımlarda akım şiddeti hasta duyum alıncaya kadar artırılır, eğer stimülasyon amacı ile kullanılıyorsa kontraksiyon görülene kadar artırılır. Her tedavi uygulamasının süresi 10-15 dakikadır.
Kas tendon sinir ve ligamentlerde ki ağrılı durumlarda, hipertoni, kas zayıflıklarında kullanılabilir. Postoperatif ve post travmatik durumlar, immobilizasyona bağlı durumlar, artroz, spondilit, periatrit, bursit, myalji gibi durumlarda diğer kulanım alanlarıdır. Ancak akut iltihabi durumlarda ve akut kanama tehlikesi olan durumlarda kontraendikedir.
Tüm bu uygulamalar ilgili hastalıklarda güzel sonuçlar vermekle birlikte, yanlış uygulamaların faydadan çok zarar vereceği unutulmamalıdır. Bu tedavi teknikleri fizyoterapistler tarafından uygulanmalıdır.

16.454 kere okundu