ESWT , yani şok dalga tedavisi bir cihaz yardımı ile oluşturulan güçlü ses dalgalarının çelik bir başlıkla vücudun istenilen bölgelerine tedavi amacı ile verilmesi işlemidir. Söz konusu ses dalgalarıyla uygulanan tedavi, tenisçi/golfçü dirseği, topuk dikeni, omuz ağrıları, psödoartrozlar (kaynamayan kırıklar) gibi ortopedik hastalıkların tedavisinde uzun süredir kullanılmaktadır. Her seans 20 dakika sürer ve toplamda 4-6 seans uygulama yapılır. Haftada bir yapılacak uygulamalar sayesinde hastalar ilk haftadan itibaren ağrılarının azaldığını hisseder.
Tıp alanında şok dalgalarının uygulanımının ilk araştırmalarından günümüze kadar kısa bir zaman geçmiştir. 1950’ lerde tıpta şok dalgalarının kullanımı ile ilgili ilk sistemik araştırmalar başlamıştır. 1950’ lerin sonunda elektromanyetik olarak oluşturulan şok dalgalarının fiziksel özellikleri tanımlanmıştır. Radyal şok dalga cihazı, güncel araştırmalarda kullanılan hem odaklanmış şok dalgaları hemde radyal basınç dalgalarını iletebilen mobil şok dalga cihazıdır. ESWT cihazları, farklı üretim tipli jeneratörlerden olan elektrohidrolik, elektromanyetik ve piezoelektrik cihazlar aracılığıyla karışık fiziksel süreçler yardımıyla odaklanmış şok dalgalarını yaratır. Bu tür şok dalga cihazlarının yanısıra, çok daha zayıf radyal şok dalgaları ( RSW ) enerjisini oluşturan yeni cihazlar vardır.
Şok dalgaları, yıldırım veya ses duvarını aşan süpersonik uçakta tanımlandığı gibi, basıçta yoğun değişiklikleri yaratan olguların sonucudur. Basıçtaki bu yüksek değişiklikler; hava, su yada belirgin solid maddelerde olduğu gibi herhangi bir elastik vasıta aracığıyla hareket eden, sıkıştırıcı ve gerilebilir kuvvetlerin güçlü dalgalarını üretir. Bir şok dalgası, birkaç nanosaniye içinde çevre değerinden maksimum değerine yükselen basınç önündeki akustik bir dalga olarak tanımlanır. Bu dalgaların tipik özellikleri, 10 nanosaniyeden daha kısa zaman diliminde en yüksek basınç şiddetine ( 500 bar ) ulaşması, kısa bir döngü süreci ( 10 ms ) olması ve işitilebilir ile ultrasonik derece arasında olan frekans spektrumuna ( titreşim yelpazesi ) (16 Hz- 20 MHz ) sahip olmasıdır. Basınç, hızlı bir şekilde çevre değerinden en yüksek pozitif basınç ( P+ ) olarak da adlandırılan en yüksek değerine yükselir ve sonra mikrosaniyeler içinde gitgide hızlanarak sıfır ve negatif değerlerine düşer.
Ortopedik hastalıklarda şok dalga mekanizmasının etkisi net olmamakla beraber araştırmalar devam etmektedir. Şok dalgaları, terapötik etkilerini iki şekilde gösterirler. Bunlardan biri direkt şok dalgası etkisi; diğeri ise negatif basınç fenomenine bağlı oluşan, kavitasyon ( kabarcık ) sonucu gelişen indirekt etkisidir. Şok dalgaları, yüksek pozitif basınçla karakterize, 10 nanosaniyeden daha düşük zamanda yükselme ve gerilme dalgası ile karakterizedir. Pozitif basınç ve kısa yükselme zamanı direkt şok dalga etkisinden ve gerilme dalgası denilen kavitasyon indirekt şok dalga etkisinden sorumludur178,185. ESWT’ nin olası etki mekanizması mekanik, moleküler ve analjezik etki mekanizması olarak üç farklı yol üzerinden açıklanabilir
Şok dalgaları, hedeflendiği dokunun yüzeyel kısmında değişikliğe yol açmaksızın derin dokuda değişiklikler oluşturarak etkisini gösterir. Enerji akış yoğunluğuna bağlı olarak, hücre membranında geri dönüşümlü şekil değişikliğine yol açarak hücrelerin uyarılmasını sağlayarak membranların ve kemik trabeküllerinin mekanik yıkımına yol açar. Böylece, iyileşme süreçlerine katkı sağlayarak doku yapılarının uyarılması ve patolojik kalsifiye yapıların ortadan kaldırılması mümkün olur. Odaklama yapıldığı zaman yapıldığı bölge dışında yan etkileri azalırken hedef bölgeyi içine alan kısıtlı etki gösterir. Sonuç olarak, iyileşme süreçlerine neden olan kan sirkülasyonunda artış ve artan metabolizma genellikle gözlenebilir.
Yaralanma sonrası yada benzer olarak şok dalgalarının oluşturduğu mikrotravma ile meydana gelen non-spesifik inflamatuar reaksiyon ilk saniyeler ve saatlerde başlar. ESWT üzerine yapılan temel araştırmalarda proinflamatuar nöropeptidlerin fazda salındığı gözlenmiştir. ESWT’ nin kırık üzerindeki etkisini araştıran çalışmalarda iyileşme süreci üzerinde saatler ve günler içerisinde kemotaksis ile beraber kök hücrelerin mitozu gerçekleşerek kemiksel matriks ve bağ dokusu matriksi oluşur. Lokal neo-anjiyogenezis sonrası kemiğin kırık olan boşluk kısmında ve yumuşak doku lezyonlarında yeniden şekillenme bu süreci takip eder.
Tendon hastalıkları ve tendon insersiyo bozukluklarında 1-2 haftalık aralıklarla, 3-5 seans şok dalga tedavisi yapmak genellikle yeterlidir. Şok dalga tedavisi süresince, her hasta ağrıyı farklı bir şekilde hisseder. Bu yüzden, herbir hasta ve endikasyon için doğru dozu bulmak önemlidir. Tedaviye maksimum ağrı noktasında başlanması önerilir Genelde, tedavi düşük enerji düzeylerinden başlar ve seanstan seansa arttırılır. Tedavi yaklaşık 1.8-2 bar basınçla başlar, hasta bu enerji düzeylerini tolere edebiliyorsa yavaş yavaş arttırılır.
14.073 kere okundu