Solunum kaslarının gücünde ki bir kayıp veya göğüs kafesi deformiteleri akciğer ekspansiyonunu limitleyebilir. Motor nöron hastalığı gibi hastalıklarda görülen genel kas zayıflığında solunum kaslarıda etkilenebilir. Zayıf inspirasyon akciğer volümünü azaltır, zayıf ekspirasyon öksürmeyi engeller ve akciğerin mekanik hareketlerinin azalması sekresyonların temizlenmesini olumsuz etkiler. Vital kapasite ve total akciğer kapasitesi azalır ve yaygın mikroatelektaziler nedeni ile akciğerler yavaş yavaş sertleşir.
Diafragma zayıflığı veya paralizisi durumunda kalp hastalığı ile açıklanamayan ortopne, akciğer hastalığı ile açıklanamayan yardımcı solunum kası aktivitesi, sırtüstü yatış pozisyonunda erekt postüre göre %25’den fazla vital kapasite kaybı ve sırtüstü yatış pozisyonunda torakoabdominal paradoksal solunum gibi belirtiler gözlenir. Bilateral diafragmatik paralizi olduğunda göğüs duvarının bir bölümü hareket eder. Erekt postürde hasta abdominal kasların kontraksiyonu ile solunum yapabilir. Bu kontraksiyon difragmayı iterek ekspirasyon sağlar ve arkasından abdominal kasların relaksasyonu ile pasif ekspirasyon sağlanır. Unilateral diafragmatik paralizi durumunda ise solunum fonksiyonu belirgin şekilde etkilenir. Havayı kokluyormuş gibi parodoks abdominal solunum gelişir.
Kas zayıflığı olan hastalarda solunum rahatlatmak için mümkün olduğu kadar hastanın dik pozisyonda tutulması önerilir. Öksürmeyi desteklemek için göğüs kafesi üzerinden manuel destek verilir. Sekresyonları olan hastalarda drenaj uygulanarır, sekresyonlar aspire edilebilir. Düzenli pozisyon değişikliği ve insentiv spirometre kullanımı atelektaziyi önlemeye yardımcı olur.
Hastalara glossofaringeal solunumun öğretilmesi faydalı olmaktadır. Glossofaringeal solunumda ağız açılır, çene ve larynx deprese edilir. Bu pozisyon korunarak hava dudaklarla içeride hapsedilirken dudaklar kapatılır. Larynx eski pozisyonuna dönerken ağız tabanı gevşetilir. Bu fazda hava açılan larynxten tracheaya doğru pompalanır. Glossofaringeal solunum, solunum kasları zayıf veya paralitik olan kişilerde oldukça faydalı bir solunum şeklidir. İnspirasyon sırasında dudaklar, ağız, dil, yumuşak damak, farinx ve larynx havayı pompalar. Larynx havayı thorax içinde tutacak bir kapak gibi çalışır. Glossofaringeal solunumda ekspirasyon olayı pasif gerçekleşir. Bu solunum şekli quadripleji veya poliomyelit gibi vital kapasitesi düşük etkili öksürmesi olmayan hastalarda endikedir. Yutma problemi olan kronik nöromusküler hastalıklar, primer akciğer hastalıkları ve hava yolu obstrüksiyonu gibi durumlarda ise kontraendikedir.
Kifoskolyoz da göğüs kafesi üzerinde restriksiyon kısıtlılığına yol açar. Şiddetli olgularda kor pulmonale gelişebilir. İnspiratuar kaslar etkin olmayan bir pozisyonda sertleşmiş ve deforme olmuş göğüs kafesine karşı çalışırlar. Bazen bu hastalarda mekanik destek gerekli olabilir. Aşırı tükürük salgısı, yutma sırasında larynxin elevasyon yetersizliği ve yemeklerden sonra kötüleşme, yutma disfonksiyonu olduğunu gösterir. Boyun ekstansiyonun önlenmesi, baş ve göğüsün elevasyonunun sürdürülmesi ve periodik olarak pozisyon değişikliği aspirasyon riskini azaltır.
Restriktif akciğer hastalığına neden olan nöromusküler hastalıklar arasında spinal kord yaralanmaları, poliomyelit, gullian bare, myastenia gravis, musküler distrofiler ve ALS yer alırken; restriktif hastalığa neden olan postüral problemler arasında skolyoz, kifoz ve kifoskolyoz yer alır.
4.322 kere okundu