Konküzyon kafa ve yüze gelen darbelerle olur. Konküzyon sözcüğü kafa travması sonucu oluşan hafif ve geçici fizyolojik serebral fonksiyon bozukluğunu ifade eder. Acil polikliniklerde görülen kafa travmalarının çoğunluğu, bu tiptedir. Hafif kafa travmalı hastalarda genellikle kısa süreli bilinç kaybı ve değişik sürelerde retrograt amnezi vardır. Bu hastalarda baş dönmesi ve bulantı hissi sık görülür. Ok-sipital bölge travmalarında geçici körlük ve afazi görülebilir.
Konküzyonlu hasta primer tanılamadan sonra gözlem altında tutulmak üzere genelde eve gönderilir. Hasta yakınlarına, hastanın bilinç durumunda bozulma, epileptik nöbet, artan baş ağrısı ya da bedenin yarısında kuvvet azlığı gibi bulgular görüldüğünde gecikmeksizin hastayı hastaneye getirmeleri gerektiği açıklanır. Konküzyonu olan hastaların büyük çoğunluğu 24-28 saat içinde tamamen normale dönerler.
Serebral konküzyonda; hücresel ve damarsal zedelenmeye bağlı olarak kanama, beyin şişmesi ve ödem gelişir. Bu sekonder değişiklikler hastanın bilinç düzeyindeki bozukluklarla ve komanın uzamasıyla sonuçlanabilir.
Konküzyon bir çok spor dalında ve tüm yaş grupları için önemli bir yaralanmadır. Etkileri ise okul çağındaki sporcularda ve genç sporcularda daha kötü olduğu görülmektedir ve klinisyenler için en büyük sorun ise konküzyonunun sporcular tarafından bildirilmemesidir. Bazı çalışmalar göstermiştir ki lise çağındaki futbol oyuncuların yarısı konküzyon yaralanmasını bildirmemektedir.
Bu çalışmanın yazarları sporcularda teşhis edilemeyen konküzyonların insidansını belirlemeye çalışmışlardır. 731 sporcuya ve 2 spor kliniğine anket uygulanmıştır ve şu soru sorulmuştur ‘“Postkonküzyon Semptom Skalasında (PCSS) listelenen semptomlardan 1 ya da daha fazla semptom olmasına rağmen konküzyon yaralanması olarak teşhis konulmayan, daha önce hiç baş bölgesine darbe aldınız mı? İstatiksel olarak anlamlı olmasa bile sporcuların üçte biri (148) soruya ‘evet’ cevabı vermişlerdir ve teşhis edilmemiş bu şekilde bir yaralanmalarının olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca teşhis konulmamış, önceki konküzyonların yüksek PCSS skoru ile ilişkili olduğu bulunmuştur.
Sporcularla özellikle de genç sporcularla çalışan klinisyenlerin olası konküzyon ve ilişkili semptom ve işaretleri ile ilgili soru sorması ve bir çok sporcunun bu yaralanmaları bildirmediği göz önünde tutulmalıdır.
Kaynak:‘Lippincott Williams & Wilkins’
1.210 kere okundu