Ö.Ç.B, dizin statik stabilizasyonunu sağlayan, tibianın femura göre öne kaymasını engelleyen tamamen intraartiküler bir yapı olup, hiçbir kapsüler bağlantısı olmayan tek diz ligamanıdır. Bu nedenle sağlam bir dizde palpasyon ile algılanması mümkün değildir. Ö.Ç.B’nin ortalama uzunluğu 38 mm. ve genişliği 11 mm’dir. Kalınlığı 5±1 mm’dir. Ö.Ç.B interkondiler çentikte femur lateral kondilinin medial yüzünde ve posteriorunda yer alan bir fossaya yarım daire şeklinde yapışır. Uzunluğu yaklaşık 20 mm olan bu yapışma yerinin ön kenarı hemen hemen düzdür ve femurun uzun ekseni ile 25° lik açı yapar. Arka kısmı ise konveks olup femur posterior kondilinin eklem yüzeyine paraleldir. Ö.Ç.B femoral yapışma yerinin 10-12 mm distalinde çan şeklinde genişlemeye başlayarak tibianın medial tüberkülündeki fosssaya yapışır. Tibiadaki yapışma yeri 30 mm uzunluğundadır ve tibianın anterior eklem yüzeyinin 15 mm arkasındadır. Tibia yapışma yeri femurdaki yapışma yerine göre daha geniştir ve bu bölgede bağ daha kuvvetlidir.
Ön Çapraz Bağ (ACL) Hakkında Sitemizde Yer Alan Tüm Yazılar İçin Tıklayın
Çapraz bağlar interkondiler notch’un posterior girişinden orijin alan ve ön çapraz bağın tibial yapışma yerine kadar uzanan bir sinovyal membran ile sarılıdırlar. Bağı saran sinovial membranın primer vasküler besleyicisi popliteal arterden ayrılıp posterior kapsülü delen orta geniküler arter olup, lateral inferior geniküler arterin ufak dalları sekonder rol alırlar. Bu damarlar ön çapraz bağa transvers olarak girer ve kollajen demetlerine paralel seyreden endoligamentöz damarlar ile anastomoz yaparlar. Hoffa yağ cismi, inferior medial ve lateral geniküler arterler üzerinden bağın kanlanmasına katkıda bulunur ve bağ yaralanmasında önemli bir özelliktir. Bağın kemiğe yapışma yerlerinden kanlanması minimaldir.
Ön çapraz bağın sinirleri, popliteal fossadan geçen N. tibialis’in terminal dallarıdır. Sinir lifleri posterior kapsülü penetre ederek bağı çevreleyen sinovya ve periliga-mentoz damarlar ile beraber seyrederler. Ön çapraz bağın nöral anatomisinin histolojik incelemelerinde golgi tendon organı, ruffini ve pacinian korpuskülleri ile serbest sinir lifleri saptanmıştır. Pacinian korpuskülleri bağın pozisyon değişikliklerine çabuk adapte olabilirken, golgi organı ve ruffini korpuskülleri daha yavaş adaptasyon gösterirler. Bu üç tip mekanoresöptör sayesinde, bağın ve dizin hareket, pozisyon ve hızlanma propriosepsiyonu sağlanır.
Ağrı iletiminde görevli serbest sinir uçlarının çok az miktarda bulunması; ön çapraz bağın yaralanması esnasında hastaların ağrıdan çok “kopma sesi” (poping sign) duyumsaması ve hemartroz geliştikten sonra ancak eklem distansiyonuna bağlı şiddetli ağrı duyulmasını açıklamaktadır.
3.475 kere okundu