Psöriatik artrit , sedef hastalığı olarak bilinen ve bir cilt hastalığı olan psöriyazis ile birlikte görülen bir artrit çeşididir. Bu artrit çeşidi diğerlerine benzemekle beraber 5 farklı çeşidi bulunmaktadır. Bu artrit tiplerinin hangisinin ne sıklıkta görüldüğünü saptamak mümkün değildir. Ayrıca aynı hastada zaman zaman artritin tipi değişebilir ve bu 5 tanesinden her hangi birisine dönüşebilir. Bazı durumlarda gözde, aşil tendonunda ve diğer tendonlarda da iltihaplanma görülebilir.
Psöriatik artritin nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak yapılan incelemelerde birinci dereceden akrabalarında bu hastalık bulunan kişilerde görülme yüzdesinin artması psöriatik artritin kalıtımsal nedenlerden etkilendiğini ortaya koymaktadır. Ayrıca çevresel faktörlerin, iklimin ve neminde bu hastalık için belirleyici rol oynadığı kabul görmektedir. Psöriatik artritin görülme yaşı genellikle 30-50 yaşları arası olsa da zaman zaman çocuklarda da görülebilmektedir. Hastalık prevelansı incelendiğinde kadın ve erkekler arasında bir farklılık yoktur. Çocuklar psöriatik artrit hastalığına yakalandıklarında üveit gelişme riskide vardır.
Psöriatik artrit tek bir eklemi tutabildiği gibi birden fazla eklemide tutabilir. Omurgayı tutabilir ; aşağı bel bölgesinde ağrı, sırt ve boyun ağrısı, göğüs kafesinde ağrıya neden olabilir. El-ayak parmakları gibi küçük eklemlerin yanı sıra diz, ayak bileği gibi büyük eklemleri de tutabilir. Bazen el veya ayak parmaklarının birinde, boylu boyunca şişlik ve kızarıklıkla sosis görünümde ‘daktilit’ denilen duruma neden olabilir. Tırnaklarda iğne ucu gibi çukurluklara (yüksük tırnak) veya tırnakta kabalaşma ve yatağından ayrılma gibi değişiklikler görülebilir.
Psöriatik artrit, omurgayı tuttuğunda, spondilit denilen sırt veya boyun ağrısına, eğilirken zorlanmaya neden olur. Psöriatik artrit, tendon ve bağların kemikler üzerine tutunduğu noktalarda hassasiyete neden olabilir. ‘Entezit’ diye adlandırılan bu durum, topuk, ayak tabanı, ayağın arka kısmında, dizin ön kısmı, dirsek etrafında veya diğer alanlarda ağrıya neden olabilir. Entezit, psöriatik artritin karakteristik özelliklerinden biridir.
Tanı koymak için hekim öncelikle ağrı, şişlik gibi tipik romatizmal hastalık belirtilerinin yanı sıra sedef hastalığının belirtilerinden olan deri ve tırnak değişikliklerini de gözlemler. Bu belirtilerin birlikte görülmesi psöriatik artrit şüphesi için yeterli olsa da kesin tanı için MRI, BT, ultrason ve röntgen gibi görüntüleme tetkiklerinden de faydalanılır. Kan testleri psöriatik artritin gut, osteoartrit ve romatoid artrit gibi bazı hastalıklardan ayırt edilmesi için kullanılabilir. Psöriatik artrit hastalarının kanlarında hafif inflamasyon gözlenebilir.
Psöriatik Artritin Tedavisi ve Rehabilitasyonu
Hastalığın tedavisinde antiinflamatuar ilaçların yanı sıra sedef hastalığına yönelik ilaçlarda kullanılır. Tek eklem tutulumlarında eklem içine kortikosteroid enjeksiyonu yapılsa da ağızdan bu ilaçlar kullanılmaz; çünkü deride var olan dökülmeleri artırır. Ciddi hasar görmüş eklemlere; diz ve kalça eklemine protez ameliyatları gibi onarıcı cerrahi tedaviler yapılabilir. Hastalığın tedavisinde fizik tedavi ve rehabilitasyon oldukça önemli yer tutar. Hastalar fizyoterapist eşliğinde fizyoterapistin öngördüğü egzersizleri düzenli olarak yaparlar.
Psöriatik Artritli Hastalara Öneriler:
- Özetle, psöriatik artrit alevlenme ve yatışma ile giden kronik bir artrittir. Tuttuğu eklemde hasara neden olur. Bu nedenle erken dönemde tedavi başlanması çok önemli. Hastalığa bağlı tutulum kişiden kişiye hatta aynı kişide bile zamanla farklılık gösterebilir.
- Hastalarda yorgunluk ve kansızlığa neden olabilir. Psikolojik olarak kişileri olumsuz etkileyebilir.
- Sedef hastalığı olanlarda, tansiyon yüksekliği, kolesterol yüksekliği, obezite (şişmanlık), gut ve diyabet biraz daha fazladır.
- Sağlıklı bir kiloda olmak, kan basıncı ve kolesterol seviyelerini düzenlemek gerekir.
- Artriti olan birçok kişide, eklemde sertlik ve onunla ilişkili kas grubunda güçsüzlük gelişir. Genel sağlığınızı iyileştirmek ve eklemleri esnek tutmak için uygun egzersiz çok önemlidir. Basitçe yürüyüş, egzersiz bisikleti, yoga, pilates, germe egzersizleri gibi, doktorunuzun önerileri ile yapabilir veya bir fizyoterapist eşliğinde bazı egzersizler öğrenilerek yapılabilir. Yüzme ve havuz içi egzersizler de eklemi zorlamadan yapılabilecek uygulamalardır.
3.914 kere okundu