Serebral palsi(CP), prenatal, perinatal veya postnatal dönemlerde immatür beynin değişik nedenlerle etkilenmesi sonucu ortaya çıkan, ilerleyici olmayan kalıcı bir hastalıktır. Hastalığa birlikte kas tonus bozuklukları, postür bozuklukları; duyu,algı ve davranışlarda bozukluklarda eşlik eder.
Türkiye’de serebral palsi her 1000 canlı doğumda 4,4 oranında görülmektedir. Bu oranın fazla olmasında akraba evlilikleri, hamilelikte geçirilen hastalıklar, bebek bakım şartlarının yetersiz oluşu, doğum şartlarının olumsuzluğu ve beslenme yetersizliği gibi nedenler etkilidir.
Serebral palsiye; çoğul gebelikler, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, annenin beslenme bozukluğu, hamilelikte ilaç sigara veya alkol kullanımı, genetik bazı hastalıklar ve kromozom bozukluğu gibi prenatal dediğimiz doğum öncesi faktörler neden olabilmektedir. Ayrıca gebelik sırasında karın bölgesine travmaya maruz kalması, annenin gebelik sırasında enfeksiyöz bir hastalık geçirmesi, annenin ilk 3 ayda röntgen ışınlarına maruz kalması ve anne ile bebek arasında ki kan uyuşmazlığı gibi faktörlerde doğum öncesinde sebep olabilmektedir.
Perinatal ismini verdiğimiz doğum sırasında neden olan faktörler ise düşük doğum ağırlığı, anoksi, asfiksi, zor doğum, anneye verilen anestetik maddeler, sezeryan ve çoğul gebeliktir.
Doğumdan sonra menenjit gibi enfeksiyöz hastalıklar, trafik kazası ve yüksekten düşme gibi travmalar, yüksek ateşli havaleler, malnütrasyon dediğimiz bebeğin kötü beslenmesi, zehirlenmeler, bebeğin sarılık geçirmesi, anoksi, değişik kalp ve akciğer anormalileride CP’ye neden olmaktadır.
Belirtiler
Çeşitli duyusal ve kognitif problemlerin eşlik ettiği motor bozukluk serebral palside en önemli problemdir. Motor bozukluğa yol açan nedenler kas zayıflıkları ve kas tonusundaki dengesizliklere bağlı olarak gelişen kontrolsüz ve istemsiz hareketlerdir
CP’ye yol açan hasar ilerleyici olmamakla birlikte, yol açtığı bozukluklar çocuğun büyüme ve gelişme sürecine bağlı olarak değişim gösterir. CP’nin tüm klinik tiplerinde vücut kısımları asimetrik bir dağılım gösterir. Sinerjilerin ve birleşik reaksiyonların sonucu anormal hareket paternleri açığa çıkar. Çocuğun motor gelişim basamaklarını izleyerek kazanması gereken fonksiyonlar, lezyonun şiddetine bağlı olarak gecikir. Normal gelişim sürecinde baskılanması gereken primitif reflekslerin varlığını sürdürmesi düzeltme ve denge reaksiyonlarının gelişmesini engeller.
1 aylık bebekte emme bozuklukları, devamlı laterjik olması, ısrarlı kusma, uyaranlara az cevap verme ve konvülziyonların olması ilk belirtilerdir.
2 aylık bebekte moro, tonik boyun ve çapraz ekstansiyon gibi reflekslerin olmaması gibi belirtiler;
3 aylık bebekte nistagmus, opistotonus, çevresel uyaranlara cevap vermeme, bebeğin gülmemesi ve anneye bakmaması gibi bulgular;
4-7 aylık bebekte baş kontrolünün hala gelişmemesi, strabismus(şaşılık), kortikal başparmak(başparmağın avuç içinde durması), moro ve ATBR reflekslerinin hala devam etmesi gibi bulgular;
8 aylık bebekte dönme ve oturma aktivitelerinin olmaması, el-göz koordinasyonun olmaması, tekme atarken iki bacakla birden atması, bacakların addüksiyonda(çapraz) durması ve gövde kontrolünün zayıf olması gibi bulgular;
10 aylık bebekte emeklemenin olmaması, tutunarak ayağa kalkmada bozukluk, ismi ile çağırılınca tepki vermemesi, oral motor fonksiyonlarda bozukluk, ağızdan salya akması, verilen yiyeceği almaması ve ağza götürmemesi gibi bulgular;
1 yaşında ki bebekte çocuğun tutunarak yürüyememesi ya da parmak ucunda ve bacakları addüksiyona giderek yürümesi bulguları serebral palsinin erken belirtileridir.
Serebral palsi ile daha kapsamlı bilgiler için sitemizde arama yapabilirsiniz..
7.887 kere okundu
İyi çalışmalar 7aylık bir bebeğim var motor gelişimi gayet iyi oturabiliyor,dönebiliyor,baba anne gibi sesler çıkarabiliyor,başını doğduğundan beri tutabiliyor.. fakat başparmak avuç içinde duruyor genelde ve ayak parmaklarını kasıyor,nörolojik bir sorun olabilir mi?
*3 yaşında ayağını icini jikilatiyo