Uyku Apnesi nedir?

Uyku apnesi uyku süresince solunumun 10 saniyeden fazla süreli periyotlarla durmasıdır.  Bu apne periyodunda gelişen desatürasyon, korteksi stimüle eder ve ilginç bir horlama sesi ile kişi uyanır. Bu kişilerin yaşam kaliteleri sabahları baş ağrısı ve dinlenmemiş olma hissi, gün boyu uykusuzluk, entelektüel bozukluk ve kişinin eşinin rahatsız olması nedeni ile olumsuz etkilenir. Solunum yetmezliği, kor pulmonale ve pulmoner hipertansiyon gelişebilir.
Uyku apnesini sırasında uyku derinlği azalır ve bunun akabinde bazı kişilerde bir iki kısa derin nefes alma ile, bazı kişilerde ise şiddetli bir horlama ile soluk alıp verme işlevi tekrar başlattırılır. Bu durum tüm gece boyunca 20-30 kere tekrar edebilir. Sürekli tekrarlayan uyku apnesi nedeni ile kişiler derin uykuya dalamaz, sabah uyandıklarında iyi uyuduklarını düşünürler ancak tüm günü uykusuz geçirirler.  Uyku apnesi 3 ayrı alt başlıkta incelenebilir.

  1. Obstrüktif Uyku Apnesi: Daha sık rastlana bu uyku apnesi türünde boğazda ki kasların havanın geçeceği alanı kapatacak şekilde gevşemesi sorumludur.  Boyunun kısa ve kalın olması boğazda havanın geçeceği yolun daralmasına neden olur. Kilo fazlalığı nedeni ile boyun çevresinin yağ oranının fazlalaşması uyku apnesini tetikleyen bir etkendir. Boyun çevresinin, yani gömlek yaka numarasının erkeklerde 43, kadınlarda 40 numaradan fazla olması önemli bir risk unsurudur. Büyümüş bademcikler, geniz eti bulunması, dar boğaz yapısı, erkek cinsiyet ve alkol gibi alışkanlıklarının bulunması obstrüktif uyku apnesi için diğer risk faktörleridir.
  2. Santral Uyku Apnesi: Bu uyku apnesi türünden beynin solunumu kontrol eden solunum kaslarına doğru sinyal gönderememesi sorumludur. Beyin felci ve beyin tümörü gibi durumlarda bu uyku apnesi türü gözlenir. Ayrıca bazı kas ve sinir hastalıklarında da gözlenir.
  3. Restriktif Uyku Apnesi: Skolyoz veya diafragma paralizisi gibi hastalıklar nedeni ile solunum bozulduğunda bu uyku apnesi türü görülür.

Her üç apne türünde de kalp yetmezliği ve hipertansiyon gelişme riski vardır. Apne sırasında kanda ki oksijen basıncının ani düşmeleri kan basıncının artmasına, kalp ve damar sisteminin zorlanmasına neden olabilir. Bunun sonucunda da beyin kanamasına bağlı felç ve kalp yetmezliği gelişme riski artar. Kalp hastalığı olan kişilerde uyku apnesi görülmesi durumunda uykuda ani ölüm riski 3 kat artmaktadır.
Apne sırasında kanda ki oksijen basıncının ani düşmeleri kan basıncının artmasına, kalp damar sisteminin zorlanmasına neden olur. Uyku apnesi olan kişilerin hemen hemen yarısında hipertansiyon vardır ve buda beyin kanaması geçirme riskini artırmaktadır. Uykuda ki bölünmeler nedeni ile derin uykuya dalmak mümkün olmaz, tam uykusunu alamayan kişilerde gün boyu yorgunluk, halsizlik, uykusuzluk ve sinirlilik hali göze çarpar.
uyku apnesi cihazUyku apnesinin spesifik bir tedavisi yoktur ancak uyku apnesi için risk oluşturup uyku apnesine zemin hazırlayan risk faktörlerine yönelik girişimlerde bulunulabilir. Kilo fazlası olan kişilerin kilo vermesi uyku apnesini azaltılmasında büyük bir etki oluşturacaktır. Alkol ve uyku ilaçları boğazda ki kasların gevşeyerek hava yollarını daraltmasına neden olurlar, bunları terketmek uyku apnesi sıklığını azaltacaktır. Ayrıca burun tıkanıklığına neden olan septum deviasyonlar ve geniz etlerini tedavi ettirmek ile uyku sırasında sırt üstü pozisyonda uyumamakta uyku apnesini azaltacaktır. Eğer uyku apnesi çok şiddetli ise burun üzerine yerleştirilen bir maske aracılığı ile basınçlı hava veren CPAP isimli cihazı kullanmak etkili olacaktır. Bu cihazın verdiği basınçlı havanın direncine karşı solunum yapmak hava yolunun açık tutulmasını sağlamaktadır.
 

1.109 kere okundu

İlginizi Çekebilir

Pnömotoraks nedir?

Pnömotoraks plevra boşluğuna hava birikmesi sonucu akciğerlerin havalanamayıp büzüşmesidir. Plevral yapraklardan birinin rüptürü sonucu plevral …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Watch Dragon ball super